Sosyal Demokrat Parti
  Forum
 
=> Daha kayıt olmadın mı?

Forum - Fanatizm üstüne birkaç lakırdı...

Burdasın:
Forum => Makaleler => Fanatizm üstüne birkaç lakırdı...

<-Geri

 1 

Devam->


anseneri bere
(simdiye kadar 1 posta)
28.11.2010 09:28 (UTC)[alıntı yap]
İngilizcede fanatic “dinsel çılgın, hayalci ve mantıksız tutkuları olan kişi” anlamında kullanılmaktadır. Fransızcada ise fanatique “hastalık düzeyinde aşırı tutkusu olan kişiler” için kullanılmakta, bizde ise geçmişte taassub, şimdilerde de bağnazlık terimiyle “karşı, hatta farklı görüşleri hoş görmeyerek (onların varlığına bile katlanamayarak) yalnız kendi görüşünün benimsenmesini (ve zorla uygulanmasını coşkuyla isteme” anlamındadır.

Bağnazlık genelde din akımlarında görülmekle birlikte, dine özgü değildir, siyasetten spora kadar pek çok alanda rahatça gözlemlenebilir. Bu tutumun temelinde, fanatiğin kendi görüşünün doğruluğundan kesinlikle emin olması gibi bir inanç öğesi yatar. Kesin doğruluk kavramının bilimlerde yeri yoktur. Ancak matematik gibi bir alanda kesin doğrular mevcut olabilir.

Bağnazlıkta kuşku, duraksama olmaz; oysa özellikle de toplumsal meselelerde her türlü bilgi ister istemez varsayıma dayalıdır ve başka alanlarda olduğundan daha çok kuşkuya açıktır. Ancak inançlar, dogmatiklikle yani hiçbir şüpheye yer bırakmadan benimsenir. Bir kimse, başkalarının yanlış yolda yürüdükleri için zarara uğradıklarına, mutsuz olduklarına, kendisinin ise onların iyiliğini sağlayacak, onlara mutluluk getirecek bir yolu bildiğine kesinlikle inanıyorsa, onları doğruya zorlamanın kendisi için ahlâki bir görev olduğuna da karar verebilir. Yine de uygulamada böyle bağnaz inançlı biri, başkalarını kendi gösterdiği yolun doğruluğuna ikna etmeyi tercih edebilir. Bunu ya taktik olarak ya da yeterli gücü olmadığı için yapar.

Bağnazlık siyasi akımlarda da görülebildiği gibi; demokratik siyasetle bağdaşması mümkün değildir. Ancak ve ancak baskıcı ve zorba bir yönetimle bağdaştırılabilir.

Genelde fanatizm din, düşünceler ya da ideolojilerden beslenmekte. Ya da bunların kombinasyonlarından. En çok çektiğimiz konu ise İdeoloji Fanatizminin doruklara ulaşması ve bu yolda yapılanlar.

Fanatizm aslında her konuyla akrabalık kurabilir, örneklerimde bazı kelimelerin yerlerine başkalarını getirerek öz anlamı değişmeden eleştirinin nerelere ulaştığını rahatça anlayabilirsiniz. Çeşitli erdemlerle yanıp tutuşan akıl, bu erdemleri nitelik olarak aşar; tehlikeli ve karanlık hallere varır. Fanatizm, duygunun aşırıya kaçması ve hastalıklı hali olarak karşımıza çıkar bu defa. Burada kutsal ideal, insanlığın nihai amacı, ahlâki görev gibi saplantılı, özü itibariyle totemi çağrıştıran söylemler kullanılmaya başlanır. Kitleler seferber edilir.

Reelde ve oyunda ulus-devlet demokrasinin çerçevesidir. Ama burada ideolojilerin geldiği hale bakınca aynı şey söylenemez. Dargörüşlülük ve aşırılık fanatizmi besler, semirtir. Bu durum egemen duygu olduğunda, öznem olan nesnel olan gibi algılanır ki bu tam bir yanılsamadır. Bir an için milliyetçiliğin tüm milletlerin egemen duygusu haline geldiğini varsaydığımızda, dünyanın yaşanmaz bir yere dönüşeceğini anlarız… Manik ruh hali olan aşırılık, dargörüşlülük ve taşkınlık yok edilmeli, yerini yurtseverlik ve kozmopolitanizm almalıdır.

Peki bu aşırılıkların fanatizm üretmeleri engellenebilir mi? Kusura bakmayın ama bu konuda iyimser bir cevabım yok. Çatışmanın kökenlerini irdelediğimizde, bireyin “ben-merkezcil”liği yatar, onun temel referansları evrenselleştirilemez, ahlaki değildir, tekil olanın çoğunluğa üstünlüğünü savunur. Fanatik, bir dini, ideolojiyi ya da bir düşünceyi körü körüne savunur, o düşünceyi kendince evrenselleştirir ve ahlakileştirir.

Fikirler fanatizmle beslendiğinde demokrasiye, adilliğe, özgürlüğe tahammül edilemez. Bu noktada yurtseverliğin farkını görmek gerekir.

Öncelikle hiçbir şey yurtseverlikle karıştırılmamalıdır. Bu basit kelime normalde o kadar muğlak bir şekilde kullanılır ki, her açıklanışına, tüm tanımlamalarına itirazların gelmesi muhtemel hatta neredeyse kesindir ancak bunlar arasında bir ayrım yapmakta gereklidir çünkü ortada iki farklı hatta karşıt fikir vardır. Bana göre ‘yurtseverlik’ kişinin dünyada en iyi olduğuna inandığı ama başka insanlara da zorla dayatmadığı belli bir yere ve belli bir yaşam tarzına kendisini vermesi, adamasıdır. Yurtseverlik, doğası gereği hem askeri hem de kültürel olarak SAVUNMACIdır. Ancak fanatizm pisliği ile beslenen diğerleri ise, güç arzusundan ayrılamaz. Bir fanatiğin değişmez amacı, kendisi için daha fazla gücü ve daha fazla prestiji elde etmektir ve bunun için elinden gelen her yolu dener…

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 2
Bütün postalar: 2
Bütün kullanıcılar: 3
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  5 ziyaretçi (13 klik)  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol